Yine bir Cuma günü şimdi Bursa’ya, Marmara bölgesinin yüce dağı olan Uludağ’a doğru yola çıkma zamanı.
Bu sefer hastalık ve çeşitli sebeplerden dolayı ekibimde baya bir fire var. Bu bizlere biraz burukluk yaşatsa da büyük bir heyecanla hazırlandığımız Uludağ faaliyetine gitmemize engel olamadı.
Yolculuk çok çabuk geçti daha 2 saat olmadan kendimizi Bursa’da bulduk bile, Ankara’dan gelecek olan arkadaşımız Alparslan’ı otogar yakınlarında bir yerde bekleyelim dedik. Araç park etti bir otoparka, motor soğudu, içerisi soğudu sonra sıra bize geldi üşümeye başladık. Uyuyamıyorduk ve Alparslan’ın gelmesine daha 2 saat vardı. Çeşitli stillerde cebelleşmemizin ardından Kayhan uyandı ve “Burada ki McDonald’s 24 saat açık!” dedi. Araçtan nasıl çıktık, nasıl McDonald’s a girdik pek hatırlamıyorum ama o sıcak çikolata ve yediklerimizin verdiği mutluluğu unutmak mümkün değil :).
2 saat civarı otopark ve McDonald’s maceramızın ardından telefon çaldı. Alparslan gelmişti ve bizde ona doğru yola koyulduk. Alparslan araca bindikten sonra artık Uludak (Uludağ Dağcılık Kulübü) ile buluşacağımız Kıvılcım pastanesine doğru yola koyulabilirdik. Bir kaç yanlış Kıvılcım pastanesinden sonra doğru Kıvılcım pastanesini bulduk ve oturduk. Saat 06.15’di. İlk önce sıcak sıcak poğaçalar ve çay bizimle buluştu. Çok geçmeden Uludak ekibinin saygı değer üyeleri de Kıvılcım pastanesine geldiler. İlk tanışma faslı ve sohbetin ardından araçlarımıza atlayarak sohbet muhabbet eşliğinde Uludağ oteller bölgesine doğru ilerledik.
Uludağ’a ne zaman bir organizasyon yapmak istesem bana hep güzel havasıyla kapısını aralardı, nitekim bu günde öyle oldu. Araçlardan inip hazırlıkları tamamladıktan sonra Wolfram madenine doğru çıkan telesiyeje yürümeye başladık. Şansımıza kapalı gibi görünen telesiyej çalışıyordu bu bize yaklaşık 2 saat süre kazandırdı.
Telesiyejdeyken aşağıda 5 kişilik bir dağcı ekip gördük. Sanırım telesiyeji sormadıkları için batak karda yukarıya ulaşmak için yürüyorlardı…
Telesiyejden inişimizin ardından kamp yüklü çantalarımızı sırtlayıp, kapıya doğru güzel bir yürüyüşe koyulduk.
Kapının altında kramponlar takıldı ve son hazırlıklar yapıldı. Şimdi ise dik ve bir o kadar güzel olan kapıdan yavaş adımlarla yukarıya doğru yükselmeye başladık. Burayı çok seviyorum ve bana yaşattığı his ayrı bir güzel…
Kapıdan çıkışın bitmesiyle, daha önce Keşiş Tepe’ye çıkmamış olanlar ile Keşiş Tepe (2486m) zirvesine 20 dakikalık bir yürüyüş sonunda ulaştık.
Biraz fotoğraf çektik ve anın tadını çıkardık. Sonra kapının üstünde bekleyen diğer arkadaşları üşütmemek adına hemen geri döndük.
Şimdi uzun ve bir o kadar güzel bir yürüyüş ile Uludağ Tepe Zirvesine doğru yola koyulma zamanı… Çeşitli molalar ile 2450 metre irtifa üzerinde 9km’lik harika bir yürüyüş yaptık. Daha ikinci faaliyeti olan bir çok Kampist3k’lı burada büyük bir azim ve inançla yürüdüler, onları ne kadar kutlasam az…
Büyük zirveye yaklaşırken Karataş Tepe civarında çantalarımızı bıraktık ve çantasız olarak 30 dakika yürüdükten sonra Uludağ Tepe (2543m) Zirveye vardık.
Burada kutlama fotoğraflarımızı çekildikten sonra çantalarımızı bıraktığımız yere doğru geri döndük.
Bu gece Kilimli Göl civarında kamp atacaktık ama hava çok güzeldi. Bunu fırsat bilerek Karataş Tepelerinde kamp kurduk.
Geceleyin açık bir gök yüzü ve ara sıra gürleyerek mırıldayan rüzgarlarla uykuya daldık. İşte bu benim için annemin küçüklüğümde söylediği ninniler kadar güzel…
Sabah 06.30’da kalkıp bütün kampı uyandırdım. Harika bir kahvaltı yaptık ve kampı topladık.
Saat 09.30’da Karataş Tepe(2506m)’lerinden hareket ederek 7 saat sonra Orhaniye köyüne(652m) saat 16.30’da vardık.
Yol boyunca yaklaşık 30 dakika kadar mola verdik.
Uludağ antrenman faaliyetimiz bol batak kar, harika bir manzara ve muhteşem bir havada gerçekleşti.
Bu sebeple olsa ki geri dönüşte hissedilen tek şey mükemmel bir mutluluktu.
Bu faaliyette bizlere öncülük eden başta İsmet Şentürk hocamız olmak üzere tüm Uludak ailesine canı gönülden teşekkür ederim/z. 6 Dağ 6 Zirve Yürüyüşü’nün son antrenmanı olarak düşündüğümüz Uludağ Zirveleri Yürüyüşümüz sizlerin liderliğinde kusursuz bir şekilde gerçekleşti ve bizler sizlerden çok şey öğrendik.
Artık sizin İstanbul’da bir çok kardeşiniz ve eminiz ki Bursa’da da bizim bir çok abimiz var.
Geçen hafta Kartepe Antrenmanı(22km) ve bu hafta toplamda 25km yi aşkın yürüyüşümüz ile gerçekleşen Uludağ antrenmanımız sayesinde sıkı bir kondisyon yapmış olduk. Ekibim, benim sevgili ailem, bu iki faaliyet ile azminizi, tükenmek bilmeyen inancınızı gördüm. Artık size güvenim tam. Ancak unutmayın ki daha yolun çok başındasınız ve çok daha fazla çabaya ihtiyacınız olacak. Gelecek hafta sonu daha büyük bir mutluluk ve macera için Antalya / Kızlarsivrisi (3070m) Zirvesinde görüşmek üzere.