Otostop ile Kartepe Macerası Aralık 2012

by Burak SARAL
141 görüntüleme

21 Aralık Cuma Dublex Gençlik’te  (evimiz) oturuyorum. Yılbaşında yapacağımız Ağrı faaliyeti için Gökalp SAKLI ve Ferhat ULU bana geldiler. Başladık plan yapmaya yazdık çizdik, rehber ve ağrıdaki durumlar için telefon görüşmeleri yaptık. Planımızda bu hafta sonunda Gökalp SAKLI ‘nın tanıdığı bir grup kartepede trekking faaliyeti yapacaklar ve bizde bir gün öncesinden gidip hem onlarla onlarla birlikte yürümek hemde Ağrı faaliyeti için karda kamp kurma, hızlı bir şekilde çadır söküp ve kurma antremanı yapacaktık. Fakat Gökalp ın araç ayarlayamamasından dolayı plan cumartesi sabahı otobüsle gitmek üzerine değişmişti. Laf arasında bu haftasonu birde Kartepe’ye gidip antrenman yapacakmışız. Ama bu plan benim aklımdan o akşam için çıkmıştı. Konuşma esnasında bende dedim ki; madem Kartepe’ye gideceğiz bu akşamdan gidelim. Demez olaydım. Bizimkiler gerçekten gazla çalışıyormuş anladım. Çok hızlı bir şekilde organize olduk, Plana göre Ferhat, beylikdüzü’ndeki evige gidip çantasını hazırlayacak ve oradan otogara geçip izmit aracına binerek bizi de yol üstünden alacaktı. Ferhat  toplanmak için evine gittikten sonra, ben de bir saat içinde hazırlandım ve aşağıya indim. Gökalp ve Nehir YILMAZ beni araçta bekliyorlardı, doğruca Gökalp’in iş yerine geçtik ve onlarda hazırlandılar.

Daha sonra vaktin daha da geç olması ve otogarda istediğimiz gibi bir araç bulamama ihtimaline karşın Ferhat’ı arayarak kadıköye gelmesini söyledik ve Alperen SAKLI bizi arabası ile Kadıköy’e bırakmak için yola çıktı. Metrobüs durağından hazırlanıp gelen Ferhat ile buluştuktan sonra Kadıköy’deki sözde ünlü çorbacıda çok kötü (gerçekten çok kötü) çorba deneyimi yaşadık. Belki ağzımızın tadını düzeltir diye istediğimi çiğköfte çorbadan çok daha kötüydü.

Kartepe Otostop

Saat 03.30 sularında Alperen bizi Tem yoluna bıraktıktan sonra biz otostop’a başlayacaktık. Yol kenarında otostop çekerken ben ihtiyaç gidermek için kenara geçtim, Ferhat komedi olsun diye bacağını açmış, gökap otostop çekiyor ve Nehir’de fotoğraf çekiyordu,  bu esnada bir tır durdu ve Gökalp “Tır Durdu, Tır Durdu” diyerek tıra doğru önden, Ferhat ve Nehir’de Gökalp’in peşinden TIR’a doğru koşmaya başladılar. Ben de ihtiyacımı yarıda keserek onların peşinden koşmaya başladım. Nasıl onlara yetiştim bilmiyorum :D.

Nehir ile Gökalp Tırın yatak kısmına oturdular ben koltuk yanı bir yere Ferhat’ta koltuğa oturdu. Sanırım en kötü yerde olan bendim :) Tır şöförümüz Ender PARLAK (namı değer Memati) ile bol sohbet eşliğinde yolculuğa başladık ki. Bizi almasından ötürü yanlışlıkla gireceği sapağı kaçırdı ve e5 e girmek zorunda kaldı. Araçta Ferhat, Gökalp ve Nehir uyudu bir tek ben uyuyamadım!!! Ender abi bizi tem yolu Kartepe sapağında indirdi bir kaç fotoğraf çekildik ve gişelere doğru fotoğraf çekerek yürümeye başladık.

TIR’dan indikten sonra gişelerden çıkmadan fotoğraf çekiliyorduk ki bir resmi bir araç durdu ve nereye gençler dedi bizde durumu anlattık, kendileri bizi alıp derbent’in çok yakın bir noktasına kadar bıraktılar.

Buradan hafif bir yürüyüş ile açık bir pastanede güzel bir kahvaltı yaptık, pastanenin sahibi bize araç ayarlamak için bizi baya oyaladı sonra gelen fiyatıda biz beğenmeyince çıktık, Manşukiyeye kadar 20dk yürüdük. Daha önceden çalıştığım Kartopu Kayak Evinde’ki Selçuk abinin yanına gittik, sağolsun bizi çok iyi karşıladı ilgilendi. O sırada bir araba durdu el freni bozuk bir Lada Niva. Biz araca binerken Gökalp araç kaymasın diye araca yazlanmıştı. Bu ufak araca kaptan dahil 4 kişi normalde zor biner, biz ona kaptan haricinde 4 kişi ve kocaman 4 çanta ile nasıl bindik idrak etmek güç :).

Sağolsun bu abide bizi Kuzuyayla girişine kadar attı, buradan yürüyerek Kuzuyayla’ya kadar çıktık. Ve kendimizi dağ evi resturantına attık. Lütfi Usta bizi karşıladı çay içtik nasıl oldu bilmiyorum Nehir ile ben tavlaya başladık, ilk iddea su geçirmez pantalon içindi. Ve nehir beni 5 ellik 2 set yenerek pantalonu hak etmişti, tabi sonra bir tane de kar eldiveni için oynadık ve yenildi ödeşmiş olduk (: Biz tavlaya kendimizi kaptırmışken Gökalp ve Ferhat koltuklarda uyumuşlardı bile.

Bu sıralarda bizim Kartepe’de olduğumuzu duyan Cansu AVCI çok kıskanır ve yanımıza gelmek ister, ama yarın işi olduğu için gelemeyeceğini söyler. Bir şekilde kendisini kandırdık saat 14.40 gibi Ferhat onu Kuzu Yayla girişinden almaya gitti, Cansu’da geldikten sonra biraz oturduk salep içtik. Ardından Ferhat, Gökalp ve ben tam ekipman çanta kızlar ise çantasız yola koyulduk.

Dışarıda oldukça sis vardı ve hava kararıyordu. Gps ve izleri takip ederek Kartepe zirvesine doğru güzel bir yürüyüş yaptık.

Zirveye geldiğimizde hava kararmıştı, Zirvedeki cafe daha faaliyete girmemişti ama camı açıktı ve bizde camdan içeri girdik şansa bakın elektrik var! Karnımızda çok açtı yolda Gökalp’in Probislerini yemiştik ve hepimiz deli gibi açtık yau! Neyseki çantamda 1 paket makarna vardı, kar suyu erittik, makarna yaptık. Cafede bir kaç paket sıcak çikolata bulduk yaptık içtik o gece orada inanılmaz keyifli anlar yaşadık. Sonra tekrar hazırlanıp Kuzuyaylaya doğru çok hızlı bir yürüyüş yaptık.

Kartepe Faaliyeti

Kuzu yayla tesisinde biraz oturduk Kudak, Anadak, Idosk’tan hocalarla biraz sohbet ettik. Ben, Ferhat, Cansu 1 çadır, Gökalp ve Nehir 1 çadır olmak üzere toplam 2 çadır kurmuştuk. Sohbetin ardından çadırlarımıza geçtik ve yattık. Gece oldukça soğuktu ve ben uyumamak için kıvranıyordum. Ferhat yine her zamanki gibi, tuluma girer girmez uykuya dalmıştı. Oysa ben ve Nehir 48 saattir hiç uyumamıştık. Sanırım bunun sebebi Tavla sevdası :).

Sabah 07.00’da Cansu’nun aşağıya inmesi gerekiyordu ve dışarıda acayip bir sis vardı bu sebepten yanlız gitmemesi için Ferhat’ı uyandırmaya çalıştım. Her halde bu 20 dakika sürdü kendisi uyku tulumunun içerisinde solucan kıvamında sadece hareket ediyordu :D. Neyse sonunda Ferhat çıktı Cansu’yu bırakmaya gitti sonrasında ben direk uyudum.

Yorgunluktan olacak hepimiz baya geç kalktık, toplanma esnasından sonra çok doyurucu bir çadır içinde kahvaltı faslından sonra dağ evine gittik oturduk bir saat sonra ayrılmak için Kuzuyayla’nın girişine indik buradan otostop çektik. Bizi almak için büyük bir servis durdu ve bindik ne kadar şanslıyız direk İstanbul servisi çıktı :)

Bir yorum gönderin

İlginizi çekebilir