Yazmak istediğim her şeyin kara umutlarımla dolu olduğunu fark edip kendime dur diyebilecek gücü aramaya başlamak. Kendine odaklanmak hiç var olmamışçasına tanımaya çalışmak. Anlamaya çalışmak! Dinlemek kimsenin duymadığı derinlerden gelen kulak tırmalayıcı sesimi dinlemek. Işığı, umudu aramak yorulmadan başka bir köşeme bakmak. Kendimi anlamaktan aciz olup ruhsuzluk içinde boğulmak. Korkmak birçok anlamdan yoksun olduğumu düşünüp korkmak!
Anılar arasında oradan oraya çocuklar gibi hoplamak, tek ve ne yazık ki farklı hiç gülen bir çocuk olmamak. Acımak derinden içimin acımasına izin vermek. Yaşayan bir ölünün rolünü nasıl oynadığını incelemek. Yaptıklarını, yapacaklarını ve olan bitenler karşısında hissettiği duyguların hiç birine tam olarak bir anlam verememek! Hayatı basit görememenin getirisi gözyaşlarıyla umutlarımı yanaklarımdan silmek! Hep gözle görülmeyen parantezler içinde yaşamak. Umuda yakışır tırnaklar açıp her şeyi bir kaç sözle anlatmayı denemek.
Elimdeki bütün her şeyi toplayıp insan olduğumu ispatlamaya çalışmak. Acının yüreğime dokunmasına izin vermeden hayatı yaşamaya çalışmak. İçimi yakan ateşin nedenini bilememek. Bütün eskileri atmak ama bir yeniye sahip olamamak. Acımak çürüyene kadar acımak!
Kin kusmak hayata ve yaşananlara kin kusmak! Gözlerini açıp kırpmadan gerçek mi olduğu bilmediği şeyleri insanlara söylemek. İnanmak lanet olasıca hayallere varmış gibi inanmak!
İnsanların umutlarını kafalarıymış gibi görüp cellât olmak! Hahaha diyerek önüne gelenin kellesini uçurmak istemek! Cellât olmak nefret etmek yaşanmamış her şeye lanet okumak.
Yapılan her şeyin içinde ki o minik kurtları fark etmek istemeden hayata 4 kolla sarılmış gibi davranmak. Kimseye belli etmeden içten içe çürümek… Gelişine hazır bir halde ölümü beklemek! Yoksulluk içinde basit olgulara kendini satmak. Acımadan diri diri öldürmek. Yok etmek var olmamış gibi davranmak!
Saçma oyunlarda, saçma hayallerde, saçma kahramanlar olarak çok fazla denemiş olmaktan yorulmak! Bıkmak ve usanmak! Gereken her şeyi bir kenara atıp hayatı olduğu gibi yaşamak istemek! En büyük bilinmeyenin ve elde etmekte en zorlandığım şeyin kendim olduğunu artık çok da iyi anlamak! Yorumsuz tümcelere ve güzelliklere artık bir son vermek.